Çocuklar daha bebeklik çağında, yetişkinlerle ilişkilerinde “hayır “ sözcüğünü Ve “olmaz” sözcüklerini, “peki” ve “evet” den daha çok kullanırlar. Söz dinlememe, hemen her anne – babanın yakındığı bir konudur. Bebek, “istemem” sözcüğünü dille anlatamadığı zaman, başı ve elleriyle ifade eder.
Bu davranış bebek için bir denemedir. Nasıl bir tepkiyle karşılaşacağını gözlemler. Söz dinlemek yada dinlememek onun yeni keşfettiği bir şeydir. Kimi zaman yetişkine uymak, bazen de uymamak ona mutluluk verebilir.
Söz dinlememenin en sık görüldüğü konu yemek yememedir. Bu konuda çocuklar ve yetişkinler arasında çok büyük problemler yaşandığı dönemler olabilmektedir. Burada en önemli konu yetişkinlerin sabırlı ve anlayışlı davranabilmeleridir. Çocuklarla inatlaşmaya ya da zor kullanılmaya girildiğinde başarılı olunamaz. Ancak konuşarak, bu durumun geçici bir süre olduğunu düşünerek olaya yaklaşılmalıdır. Aksi halde çocuğun söz dinlememe ve tepki verme süresi uzayacaktır
Evde otorite gereklidir. Babanın, çocuğun dersleri ve okul dışı etkinlikleriyle ilgilenmesi gereklidir. Baba bu konuda kurallar koymalı, çocuğunun yaratıcı ve birşeyleri başarabilmesinde mutluluk duymalıdır. Aileler otoriteyi farklı yorumlamaktadırlar. Çocuğu sürekli uyarmakla ancak çocuğun öfkesinin ve inadının artması sağlanabilir. Söz dinleme, sosyal açıdan uyum sağlamış çocukta denge durumunu belirler. Böyle bir çocuk, ana-babanın ve okulun kurallarıyla uyum içinde yaşar.
Söz dinlemeye zorlanmış bir çocuk, bir an gelir “patlar”. Kendisini özgürlüğünü yitirme tehlikesi içinde gördüğü için, iç güvensizliği artar ve eskisinden farklı davranmaya başlar.
Anneden ayrılmak, söz dinlememenin bir başka sebebidir. Anne çalışıyorsa, akşam eve döndüğünde çocuk ters davranarak tepki gösterebilir. Bu durumda anne, sevecen ve anlayışlı davranırsa, bu terslik ortadan kalkacaktır.
“Söz dinlememezlik” doğal bir davranıştır. Burada önemli olan eğitimdir. Kriz, öfke ve kaprisleri yaşamadan çocuk büyütmek olanaksızdır. Gelişimin her evresinde olumsuzluklar görülecektir. Önemli olan, çocuğa davranışlarının sonucunu ifade edebilmektir. Davranışlanının ona yarar ya da zarar getirebileceğini aktarmaktır. Çocuklar, öncelikle, yeterli özgürlükle, çalışmak ve yaşamaktan mutlu olacak biçimde yetiştirilmelidirler. Çocuğun isteklerine olabildiğince saygılı davranmalı, dakik ve katı kurallar yerine onun düzeyine uygun esnek programlar uygulanmalıdır.
Söz dinlemeyen bir çocuk karşısında, önce isteklerimizin onun karşılayabileceği nitelikte olup olmadığını, ondan çok şey isteyip istemediğimizi düşünmemiz yerinde olur. Anne-baba olarak, kendimizi mutlu, uyumlu ve toplumsal etkinliğimizin yeterli olup olmadığını gözden geçirmeliyiz.
Bütün iyi niyetlerimize karşın çocuğa yardım edemiyorsak bir uzmana başvurmalıyız. Sürekli söz dinlemezlik, daha derin güçlükleri gizleyen bir “uyarı sinyali” olabilir. “Söz dinlemeyen” çocuk, mutlu değildir. Yardım, anlayış ve özellikle sevgi beklemektedir.
Hep sevgiyle kalın.
Pedagog Sibel Tonga
Pingback:keto cream cheese pancakes
Pingback:batmanapollo.ru
Pingback:vxi.su
Pingback:Slovo pacana 6 seriya
Pingback:Slovo pacana 6 seriya
Pingback:site
Pingback:site
Pingback:slovo-pacana-6-seriya
Pingback:354
Pingback:354
Pingback:Link
Pingback:psy
Pingback:film
Pingback:Tucker Carlson - Vladimir Putin
Pingback:batman apollo ru
Pingback:spisok
Pingback:bit.ly/kto-takoy-opsuimolog
Pingback:bit.ly/kto-takoy-opsuimolog
Pingback:shorts
Pingback:yaltalife.ru
Pingback:kinogo
Pingback:rasschitat dizayn cheloveka
Pingback:raschet karty dizayn cheloveka
Pingback:humandesignplanet.ru
Pingback:human design
Pingback:Opsumiologist
Pingback:Best Psychologist in the World
Pingback:10000
Pingback:9gm.ru
Pingback:hdorg2.ru